Adana'da geçen 23 Eylül'de metrekareye 100 kilogramın üzerinde düşen yağışın ardından yaşanan kuraklık, özellikle çimlenme aşamasındaki buğday ve patates üreticilerini kaygılandırdı. Kuraklık nedeniyle rekolte kaybından korkan çiftçiler, üretim maliyetini arttırmasına karşın, yağmurlama sulama yöntemiyle ekili tarlalarını sulamaya başladı. Kıraç alanlardaki üreticiler ile sulama sistemi olmayanlar ise yağmur duasına çıktı.

'SULAMA YAPILIYOR'

Doğu Akdeniz Havzası'nın uzun yıllar yağış ortalamasına göre yüzde 35, geçen yıla göre de yüzde 43.4 oranında daha az yağmur aldığını anlatan Semih Karademir, şunları kaydetti: "Bugün itibariyle sebzeciliğin ve patates tarımının yapıldığı bir bölgedeyiz. Kuraklık nedeniyle marul ve lahana gibi sebzeler, patates ve buğdayın çimlenmesi için yağmurlama yöntemiyle sulama yapılıyor. Ama sulama imkanı bulunmayan kıraç arazilerde ne yazık ki yağmurun yağmasını bekliyoruz. Yağmurlama yöntemiyle sulama yapan çiftçilerin de üretim maliyeti artıyor.

Bu şekilde kuraklık devam edecek olursa, ekilen buğday ve patates çimlenmezse bunun yerine ayçiçeği gibi bitkilere dönülecek. Şu an kuraklıktan kaynaklı rekolte kaybından söz etmek için çok erken. Ekim yılı yağışlarını düşünerek aralık ayının ortalarından itibaren yağış bekliyoruz. Küresel iklim değişikliğinden kaynaklı kuraklık her dönem karşımıza çıkabilir. Bu nedenle kuraklık da tarımsal sigortalar kapsamına alınmalı. Türkiye'nin yıllık ortalama 22 milyon tonluk buğday üretiminin yüzde 7'si Çukurova Bölgesi'nden karşılanıyor. Türkiye'de ilk buğday hasadı Çukurova'da yapılıyor. Türkiye buğday piyasasını belirlemesi açısından da bu önemli."