Tarım ürünlerindeki yüksek fiyatlara hükümetin gösterdiği tutuma tepki gösteren CHP'li Günaydın, fiyatlara hükümetin rant politikasının neden olduğunu söyledi.
Milli Tarım Projesi çerçevesinde önceki gün yapılan toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüksek gıda fiyatlarından dert yandı ve "Enflasyon rakamları geldiğinde, domates biber denilmesi benim ağrıma gidiyor. Domatesten, biberden dolayı enflasyonda olumsuz etkilenmememiz gerek" dedi. Erdoğan'ın sözleri fiyatlarda artışın hangi etkenlere bağlı olduğu sorusunu gündeme getirdi.
CHP'li Gökhan Günaydın, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'nın şikayet etme yeri değil icra makamı olduğunu ve yurttaşlara 14 yıl boyunca tarımda üretici ve tüketici lehine neler yaptıklarını anlatmaları gerektiğini söyledi.
Maliyetler düşürülmeli ama...
Üretici ve tüketici fiyatlarında yaşanan yüksek fiyatların düşürülmesi için maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini, buna karşın hükümetin gerekli adımları atmadığını söyleyen Günaydın, gıdada yüksek fiyatların nasıl oluştuğu konusunda şu bilgileri paylaştı:
Mazotta vergi büyük yük
» Türkiye'ye maliyeti 1 lira 15 kuruş olan mazot 1 lira 60 kuruş ÖTV, 50 kuruş dağıtıcı ve bayi kârı ve 70 kuruşa yakın KDV eklenmek suretiyle 4 lira üzerinden çiftçiye satılır. Aynı fiyatlar hem Avrupa ülkelerinde hem de ABD'de bunun üçte biri düzeyinde. Hükümet yılda ortalama 700 Milyon TL mazota destek veriyor. Fakat üreticiden mazot üzerinden alınan vergi 9 Milyar TL'yi buluyor.
Gübrede, yemde tekelleşme
» Gübredeki tekelleşme çerçevesinde ne zaman üreticinin ihtiyacı olsa gübre fiyatları zamlanır ve çok yüksek fiyatlarla üreticiye gübre satılır.
» Tarımsal sulamada kullanılan elektrik ve hayvancılıkta kullanılan yem fiyatları çok yüksek.
Süpermarketler rantı büyütüyor
» Üreticiden alınan ürünler hipermarketler ve süpermarketler aracılığıyla 6-10 kat fazla fiyatına tüketiciye sunuluyor.
Devlet kurumları dağıtıldı
» Devlet olarak Et Balık Kurumu'nu, Yem Sanayii'ni, Türkiye Zirai Donatım Kurumu'nu, Türkiye Gübre Sanayii'ni dağıtırsanız, hem girdi piyasasını hem de çıktı piyasasını tekellere devrederseniz bu fiyatlar da aracı rantı şekliyle yoksulları ve emekçinin alın terini vurur.
Kırmızı ette yandaş vurgunu
» Besici 23-24 liraya hayvanını keser. Buna rağmen Türkiye'de etin kilosu 40 lira. Almanya'da 1 kilo et 15 lira. Almanya'da bir kişi yılda ortalama 75 kilo kırmızı et tüketirken Türkiye'de bu rakam yılda 12 kiloya ulaşamıyor bile. Fiyatlarda oluşan geniş aralık yandaş sermayenin yaptığı ithalat ve bu ithalatın oluşturduğu rant piyasasından oluşmakta.
İşsizlik Ağustosta da çift haneden inmedi
TÜİK verilerine göre işsizlik ağustos ayında yüzde 11,3'e çıktı. Genç işsizlik yüzde 20'ye dayandı. 5 yılda 1 milyon kişi daha işsiz ordusuna katıldı
İşsizlikle mücadelede ağustos ayı da kayıp geçti. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ağustos döneminde işsizlik bir önceki aya göre 0,6 puan artarak yüzde 11,3 oranında gerçekleşti. Bu dönemde işsiz sayısı bir önceki aya göre 435 bin kişi arttı. Tarım dışı işsizlikte ise yükseliş 1,3 puan yükselerek yüzde 3,7'ye ulaştı. Genç işsizliği ise 1,6 puan artarak yüzde 19,9 oldu. İşgücüne katılım oranı yüzde 52,6 şeklinde gerçekleşti.
Gerçek işsizlik yüzde 19,4
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) ise Ağustos 2016 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları raporunda, geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 19,4 olarak gerçekleştiği bilgisini verdi. İşsiz sayısı geçen yıla göre 482 bin kişi arttı. İşsizliğin son beş yıldır düzenli olarak artmaya devam ettiğine işaret edilen raporda, "2012 yılında yüzde 9,2 olan işsizlik oranı (dar tanımlı) beş yılda 2,1 puan artarak Ağustos 2016'da 11,3'e yükseldi. İşsiz sayısı 2.4 milyondan 3,5 milyona yaklaştı.
İşsizliği azaltmak için...
DİSK-AR tarafından yapılan araştırmada işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için şu öneriler sıralandı:
» Haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmeli.
» Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalı.
» Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalı.
» Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmeli.
» Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeli.
» Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı.
» İş başında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
» İşsizlik Sigortası Fonu'nun amaç dışı kullanımına son verilmeli.
» Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalı.
Birgün Gazetesi