AGROMILLORA'NIN SIK DİKİM ZEYTİN TOPLANTISI İSPANYA'DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Yüksek yoğunluklu sistemde dikilen zeytin fidanları üzerine büyük üreticiler ile yapılan değerlendirme toplantısında, sistemin mevcut durumu ve temel zorlukları ele alındı

Agromillora'nın yüksek yoğunluklu sık dikim modeli ile çit oluşturarak büyütülen zeytin fidanları üzerine başlattığı sistemin ilk denemelerinin üzerinden 25 yıldan fazla zaman geçti. Geçen tüm bu süre zarfında sistem kendini geliştirdi ve başlangıç noktasından bu yana önemli ölçüde değişikliğe uğradı. Bu evrim müşterilerimizin teknik katkıları olmadan mümkün olamazdı.
Onların tecrübesi ve bu yeni sisteme karşı gösterdikleri ilk şüpheli yaklaşımlar, yüksek yoğunluklu sık dikim zeytin fidanı dikim sisteminin kabul edilmesini ve standartlaşmasını olanaklı kılan yanıtları ortaya çıkardı. Yüksek yoğunluklu dikim sistemi, bir yandan büyümeye ve piyasada (tüketici tercihleri, yeni pazarlar, vb.) kalıcı kanallar açmaya, diğer yandan da ıslah programları ile yeni genetik materyallere (Sikitita, Oliana, vb.) ve piyasada yeni ekipmanların (yanal budama makinaları, tepe kesme, vb.) ortaya koyduğu güncel değişkenlere uyum sağlamaya devam ediyor. 
Agromillora, farklı ülkelerde faaliyet göstermesinin ona kazandırdığı ayrıcalıklı konumu sayesinde, gelecekte de, Dünya çapındaki zeytin yetiştiricilerini birbirine bağlayan bir birleşme noktası olmayı hedeflemektedir. Şirketimizin sahip olduğu değer, mutlak surette, işletme malzememiz olan bitkinin genetik ve sağlık garantisini en yüksek derecede sunması; tüm şirket çalışanlarının ve her bir  müşterimizin deneyimleri ile beslenen bir hizmet anlayışı ile çalışmaktır. Müşterilerimizin ortaya koydukları çözümler, diğer müşterilere yanıt olurken, yine onların ortaya koydukları soru işaretleri bizim aşmamız gereken zorluklar oldu.
Agromillora, farklı ülkelerde faaliyet göstermesinin ona kazandırdığı ayrıcalıklı konumu sayesinde, gelecekte de, Dünya çapındaki zeytin yetiştiricilerini birbirine bağlayan bir birleşme noktası olmayı hedeflemektedir. İşte bu nedenle, Agromillora, önemli müşterilerinin bir bölümü ile İspanya'nın Sevilla kentinde, Nisan ayında gerçekleştirdiği bir buluşma düzenledi. Bu buluşmanın hedefi, yüksek yoğunluklu sık dikim tekniğinin mevcut durumunu tanımlayan ve yine bu tekniğin bizlere dayattığı aşılması gereken zorlukların neler olduğunu ortaya koyan bir çalışma gününü paylaşmaktı. Yeni türler, yeni budama sistemleri, sık dikim tekniğinin kullanımı, ideal gübreleme ve sulama gibi konular üzerine tartışılan meseler oldu.
Günün programı, belirlenen konularda beraberce yapılacak tartışmalara temel olacak genel çerçeveli dört adet sunumu içermekteydi. Bu sunumların kısa özetileri bu makalenin sonuna eklenmiş olmakla birlikte, sunumların devamına yine OLINT dergisinde yayınlanacak teknik makalelerde ve gelecekte düzenlenecek olan toplantılarda yer verilecektir 
Toplantıdaki ilk sunumu Elaia Grubu'nun teknik yöneticisi Cristóbal Román gerçekleştirdi. Elaia Grubu, aynı zamanda Sovena ve Atitlan grupları ile birlikte hayata geçirdikleri Elaia Projesinede ismini vermektedir. Bu projenin temel hedefi, İspanya, Portekiz ve Fas'ta kiralık ve bu gruplara ait toplam 12.000 hektar zeytinlikte yüksek yoğunluklu sık dikim sistemiyle zeytin yetiştiriciliği yapmaktır. 1 numaralı şemada Cristóbal Román'ın yetiştirdikleri farklı çeşitlerle ile ilgili aktardıkları deneyimleri gözlemleyebilirsiniz.
ELAIA grubunun alan denemelerinde bu çeşitlere dair elde ettiği sonuçları paylaştığı sunum özel bir ilgiyle karşılandı. Bu sunum, Arbequina ve Arbosana çeşitlerinin de aralarında bulunduğu çok çeşitli İtalyan ve İspanyol fidanının öngörülen yönergelere uygun yüksek yoğunluklu sık dikim sistemindeki üretiminin sonuçlarının paylaşıldığı bir deneyim oldu.
Bugüne kadar elde edilen veriler, bir İtalyan çeşiti olan Lecciana'nın da, bir sofralık zeytin çeşiti olan Manzanilla cacereña'nın da üretim sürecindeki özelliklerini ortaya koydu.
Toplantıdaki ikinci sunum CH Agraria yöneticisi ve Portekiz'de 10.000 hektardan daha fazla zeytinlikten sorumlu Brigido tarafından gerçekleştirildi.
Brigido'ya göre geçen 25 yıl süresinde yüksek yoğunluklu sık dikim sisteminin sağladığı en büyük iki değişiklik, dikim yapılan arazinin çerçevesinin ayarlanması ve boyutlandırma ve çitin kontrolünün en yetkin şekilde sağlanması olmuştur. Brigido, sunumunda özellikle bu tür yüksek yoğunluklu sık dikim sisteminin, üretim / çit hacmi dengesinde diğer tür ortalama yoğun üretime göre çok daha iyi sonuçlar verdiğini vurguladı: "bir hektardan ortalama 10.000 kg mahsül için, 7 x 6 metre ortalama mesafeli geleneksel dikim sisteminde, 15.000 m3 hacim/hektar gerekli olurken; yüksek yoğunluklu sık dikim sisteminde >12.000kg/hektar  için, ortalama 6000m3 çit/hektar  yeterli olmaktadır." 
Brigido, yüksek yoğunluklu sık dikim sisteminde bir zeytin çiti için tavsiye edilen boyutlarında 2,6-2,8 m boyunda ve 80-100 cm genişliğinde olduğunun altını çizdi (Fotograf 4). Brigido, aynı zamanda, zeytinlik çitinin dengesini, yüksek verimlilikli potansiyelini ve ışık için gerekli olan gözenekli yapısını korumak amacıyla her yıl tepe ve yan mekanik budalama işleminin önemine dikkat çekmeyide ihmal etmedi. Bunların yanı sıra, Brigido, bu tür çit sisteminin, özellikle nemli  bölgelerde (örneğin Portekiz) görülen  antraknoz ve halkalı leke hastalıkları gibi sorunlar karşısında bir takım yararlar sağladığını ifade etti. Brigido, son olarak, herbir hektardaki çitlerin boyunun doğrusal olarak arttırılmasının (en yüksek sayıda sıra) üretkenliğide önemli bir biçimde arttırdığını vurguladı.
Sıralar (çit sıraları) arasındaki mesafeyi azaltma imkanı, bir yandan zeytin çeşitlerinin dirençlerine, diğer bir yandan da sıralar arasındaki mesafe sınırı ile ilişkilidir. Yaklaşık 3m yükseklikteki çitler arasındaki en düşük mesafe, büyüme gücü düşük bir çeşit ve dikili arazide çalışmaya uygun makineye sahip olunduğu durumda bile yine 3 metreden daha az olmamalıdır.
Toplantıdaki üçüncü sunumu CICYTEX zeytin bölümünde araştırmacı olan Juan Parras gerçekleştirdi. Parras, 2008 yılının Mayıs ayında 3.75 x 1.35 metre (1975 bitki/ha) ölçülerinde bir araziye dikilen Arbequina çeşitinin budama yönetimi ve yağ verimi (%) değişkenlerinden nasıl etkilendiğini ortaya koyan araştırmalarının sonuçlarını paylaştı.
Bu araştırmalar sırasında farklı budama çeşitleri denenmiştir:
.P1 (elle yapılan yan budama ve kışın gerçekleştirilen tepe budaması)
.P2 (elle yapılan yan budama ve yazın gerçekleştirilen tepe budaması)
.P3 (elle yapılan yan budama ve yaz -kış gerçekleştirilen tepe budaması)
.P4 (her yıl, kışın bir yan tarafın 25 cm ekseninde mekanize budanması ve kışın tepe budaması)
Bu araştırmanın sonuçları 2011-2015 yılları arasında alınan mahsüle göre (zeytin/kg) şu şekildedir: P1 en verimli sonucu vermiştir  (17.115 kg/hektar). P1'i P2 izlemiştir (16.297 kg/hektar), son olarak P3 (15.739  kg/hektar) ve P4 (15.531 kg/ha).
2014 yılında bu araştırmaya yeni bir değişken olan yağ verimi (%) eklenmiştir. Alınan sonuçlar şöyledir: P1 %13, P2 %12, P3 %15,4 ve P4 %16,2.
Hektar başına düşen zeytin yağı verimliliği ise şu şekilde gerçekleşmiştir:
P1: 2.588 kg yağ/hektar, P2: 2.377 kg yağ/hektar, P3:2.796 kg yağ/hektar ve P4: 2.806 kg yağ/hektar (Şema 5). Net bir biçimde gözlemlenen P4 seçeceğinin budama maliyetleri ve elde edilen zeytinyağı verimliliği göz önüne alındığında en kârlı seçenek olduğu açıktır.
Toplantıdaki son sunumu "Hacienda Bárcena" işletmesinin sahibi, "Gavilán Hermanos Grubu"'nun ortağı ve hem İspanya'da hem Fas ve Cezayir'de çok sayıdaki zeytin çiftliğine danışmanlık yapan Rafael Sánchez gerçekleştirdi. Sánchez'in sunumu yüksek yoğunluklu sık dikim sisteminde ideal sulama ve beslenme üzerine yoğunlaştı.
Sánchez'e göre sulama işleminin büyük bir hassasiyetle yapılaması gereken 3 kritik an söz konusu:
1. Çiçeklenme sırasında,
2. Çiçekten meyveye dönüşüm sırasında (Mayıs ortası-sonu)
3. Yağ sentezi süresince (Ağustos ortası)
Haziran ortası (çiçeklenme aşamasından sonra) ve Ağustos ortasında (ben düşme olarakta bilinen meyvelerin olgunlaşma dönemine işaret eder) su tasarrufu yapılabilir, bu durum ne verimliliği ne de zeytinyağının kalitesini etkiler. Bu dönemde eğer verimde düşüş olursa bu daha dengeli bir çit (duvar) ve daha az odunsu gövde sağlayacağı gibi yağ yüzdesini ve antioksidan içeriğini de arttırır.
Mikrobesinlerin kullanımına gelince Sánchez'in açıklamalarında özellikle vurguladığı Kalsiyum'un (Ca) hareketini sağlayan element BOR (B) elementidir. Sánchez'e göre bu element zeytinlerdeki yağ verimliliğini arttırmaktadır.
Aynı zamanda, BOR elementi ile bahar aylarında yapılacak bir uygulama polen tüpü kalitesini arttıracağından önerilmelidir.
Elaia Grubu'nun dikili tarım arazilerindeki çeşitler ve bunlara dair grubun aldığı sonuçlar
 OLIANA; 
. Dikili alanların %2,5'i bu çeşitten oluşmaktadır.
. Bu çeşitin potansiyelinin gelişmesi dar dikim çerçevelerindeki üretimle mümkündür.
. Üretimin ilk aşamasında direnci az fakat hızlı gelişen bir çeşittir.
. Kısa bir süredir dikilen bir çeşit olmasından kaynaklı yetiştiriciliğine dair  deneyim kısıtlıdır.
 KORONEKI;
. Dikili alanların %2,5'i bu çeşitten oluşmaktadır.
. Üretkenliğinin gösterdiği değişkenlikten ve budaklanmasının güçlü olmasından kaynaklı bu çeşitin dikimi bazı sınırlamalar getirmektedir.
. Bu çeşitin hasatı zorludur. Ağaçlar kolaylıkla kırılır.
. Yoğun meyve verir. Yüksek kaliteli yağ üretimini sağlar.
 SIKITITA
 0610 Bari Üniversitesi'nin yetiştirdiği yeni ürün

ARBEQUINA

. Elaia Grubu'nun yüksek yoğunluklu sık dikim sistemiyle diktiği ana çeşittir (%65).
. Özellikle Portekiz'de halkalı leke ve Colletotrichum hastalığına dikkat edilmelidir.
. Tüketici tarafından tanınan ve beğenilen zeytinyağı.

ARBOSANA

. Dikili alanın %25'i bu çeşitten oluşmaktadır.
. Kök zararı riskinden dolayı soğuk iklimli arazilerde dikimi dikkatlice yapılmalıdır.
. Antraknoz ve halkalı leke hastalıkları karşısında oldukça dayanıklıdır.
. Kök çürüklüğüne karşı duyarlıdır
. Sınırlı dirence sahip bir çeşit olması, yaprak eksen oluşumunu zorlaştırırken, tıpkı Oliana çeşidinde olduğu gibi mekanik oluşumu kolaylaştırır.
. Sulamaya ve göllenme probleminin olduğu arazilerdeki dikimi özel dikkat gerektirmektedir. Arbequina ile karşılaştırıldığında köklerde boğulma meydana gelmesi bu çeşitte daha muhtemeldir.
. Arbequina çeşitinden elde edilen zeytinyağına oldukça benzer özelliklere sahiptir. Bu nedenle günümüz tüketicisinin beğenisine hitap eder.
. Yüksek yoğunluklu sık dikim sistemiyle üretimi oldukça kolay olmakla birlikte, üretimde süreklilik sunar.

 

 

Tarımın Nabzı Gazetesi
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.