Washington merkezli düşünce kuruluşu Brookings Institute'un düzenlediği panele katılan Lew, iklim değişikliğinin maliyetleri üzerine konuşma yaptı. Lew, bu konuda "pasif kalmanın maliyetinin, aktif olmanın maliyetinden çok daha yüksek" olacağını vurguladı.  

İklim değişikliğinin, Obama yönetiminin önceliklerinden biri olduğunu kaydeden Lew, ABD Çevre Koruma Ajansının (EPA) karbon salınımını kontrol altına almak için önerdiği düzenlemenin, hükümetin gündeminin en önemli maddelerinden biri olduğunu ifade etti. Bu düzenlemenin, ABD'nin iklim değişikliği konusunda şimdiye attığı adımların en büyüğü olduğunu savunan Lew, yapılması gerekenlerin bununla bitmediğinin altını çizdi.
 
Lew, şunları söyledi:

"İklim değişikliğinin ekonomik maliyeti sadece bir sektörle sınırlı değil, etkileri ekonomimizin tamamına yayılmış durumda. Bu (iklim değişikliği) tarımsal verimliliğimizi, ulaştırmamızı, altyapımızı ve enerji hatları şebekelerimizi tehdit ediyor, sağlık sorunlarının oranını ve masraflarını yükseltiyor. Dünya tarihinin en aşırı sıcaklıklarıyla karşı karşıyayız, ülkenin bazı bölgelerinde yoğun sel olayları yaşanırken, diğer yerlerde şiddetli kuraklık baş gösteriyor. Tarım alanlarımız tehdit altında ve bazı eyaletlerde yıllık ortalama üretim yüzde 50 ila 70 arasında düşebilir. Ancak iklim değişikliğinin etkilerinin en açık görüldüğü yer ise ekonomimiz temeli olan altyapı tesislerimiz. Gerçek şu ki su, kanalizasyon ve enerji şebekelerimiz, yollarımız ve havaalanlarımız şu anda karşı karşıya olduğumuz aşırı iklim koşullarına uygun olarak inşa edilmedi. Bu yüzden, 2012 yılında yaşanan Sandy kasırgası, New York'taki tüm köprü ve tünellerin kapanmasına yol açtı."

İklim değişikliğinin devlet bütçesine etkilerine de değinen Lew, son 9 yılda yaşanan doğal afetlerin hazineye büyük yük getirdiğini ve bunun, bütçe üzerinde baskı yaratarak, daha büyük mali sorunlara yol açacağını aktardı. Bu sorunların, yatırımları ve ulusal güvenliği olumsuz etkileyeceğini ve yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarının karşılanmasını zorlaştıracağını belirten Lew, "gerekli önlemlerin, sorunlar çözülemeyecek kadar büyümeden alınması" çağrısını yaptı.

Lew, "eylem talebinin halktan gelmesinin beklenmesi durumunda, çözüm için çok geç kalınacağını çünkü iklim değişikliğinin etkilerinin birey bazında hissedilmesinin uzun zaman alabileceği" değerlendirmesinde bulundu.  

 - "Tek başımıza yapamayız"

"İklim değişikliği küresel bir sorun ve çözüm ancak uluslararası işbirliğiyle sağlanabilir" diyen Lew, "Bunu tek başımıza yapamayız. Sorunların çözümü için diğer ülkelerle birlikte çalışmak zorundayız. Gelişmiş ülkelerle işbirliği yaparak, herkesin karbon salınımı sürdürülebilir ölçüde azaltmasını sağlamalıyız. Gelişmekte olan ülkelerin de büyümelerini daha yeşil enerji kaynaklarıyla gerçekleştirmelerini desteklemeliyiz" diye konuştu.

Lew, bu noktada, en zorlu görevlerden birinin Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin karbon salınımının azaltılması ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi görmelerini sağlamak olacağını kaydetti.

Yenilenebilir enerji kaynaklarında katedilen gelişmenin ümit verici olduğunu anlatan Lew, artan enerji ihtiyacının büyük kısmının bu kaynaklardan sağlanacağını sözlerine ekledi.

Bu arada, ABD Başkanı Barack Obama, Birleşmiş Milletler (BM) 69. Genel Kurulu'na katılarak, küresel iklim değişikliğine yönelik eylemlerin aciliyeti üzerine konuşacak.

New York kentindeki BM Genel Merkezi'nde düzenlenecek zirveye katılması beklenen 120'ye yakın devlet ve hükümet başkanı, iklim değişikliğinin neden olduğu sorunlara yönelik çözüm önerilerini ve taahhütleri masaya yatıracak. Devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra iş dünyası ve sivil toplum örgütlerinden liderlerin de katılacağı zirve, Aralık 2015'te Paris'te yapılacak "İklim Konferansı" öncesinde bu sorunla mücadelenin çerçevesinin oluşturulması için önemli fırsat olarak görülüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "BM İklim Zirvesi"nin açılış toplantısına katılacak. İklim Zirvesi kapsamında düzenlenecek "Eylem İçin Ekonomik Durum" temalı alt oturumun açılış konuşmasını yapacak Erdoğan, zirve vesilesiyle BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun tarafından verilecek kısıtlı katılımlı akşam yemeğine de iştirak edecek.