Bakan Fakıbaba'nın himayesinde düzenlenen "Buzağı Kayıplarının Önlenmesi Çalıştayı"nın sonuç değerlendirme toplantısı Ataköşk Otel'de gerçekleştirildi.

Fakıbaba, burada yaptığı konuşmada, genellikle büyük işletmelerde buzağı ölümlerinin görülmediğine işaret ederek, ölüm oranlarının küçük ve orta ölçekli işletmelerde yüksek olduğunu söyledi.

Üreticiyi eğitimle buluşturacaklarını vurgulayan Fakıbaba, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde gebe düvelerin, buzağı doğumlarının ve buzağı gelişmesinin takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Yurt dışından et gelmesini istemediğini ve bunun kendisini çok rahatsız ettiğini ifade eden Fakıbaba, günümüz koşullarında ortam şartlarına uymak zorunda olduklarını dile getirdi.

Fakıbaba, "Ben arkadaşlarıma inanıyorum ve güveniyorum. Bu bir takım oyunu. Brezilya, Fransa nasıl başardıysa biz de bunu başaracağız. Bu işi ithalatla sürdüremeyeceğimizi söylüyorum. Diyorlar ki 'Çelişkili laflar söylüyor'. Çelişki falan yok. Geldiğim günden beri aynı şeyi söylüyorum, bizim için yerli üretici başımızın tacıdır. Lafla olmaz, ben de bunu biliyorum ancak bir anda istenilen olmuyor, biraz zaman isteyen bir iş." diye konuştu.

Et ve Süt Kurumunun (ESK) marketlere kırmızı et satışıyla yaptığı piyasa regülasyonuna dikkati çeken Fakıbaba, "Bizim amacımız hiçbir zaman özel sektörle yarışmak değil. Bizim tek görevimiz regülasyondur." ifadesini kullandı.

"Buzağıların aşıları bedava olacak"

Fakıbaba, küçük ve orta ölçekli işletmelere çok önem vereceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:

"İnşallah 2018'den itibaren göreceksiniz, nasıl destekler veriliyor. Tarım Bakanlığının personeli seferber olacak. Nasıl hamile bir anne kontrol altında tutuluyorsa bizim de gebe düvelerimiz kontrol altında tutulacak ve mutlaka buzağıların aşıları bedava yapılacak. Bunun için 1 Ocak'ı beklemek zorundayız. Aşılar yapılırken veteriner arkadaşlarımız ücret alıyorlar. Biz dedik ki 'Veteriner hekimlerin hakkıdır bu ancak aşı paralarını vatandaşların ödemesi doğru değildir.' Bunların hepsi hallolacak. Yerli üreticiler emin olsunlar, biz zarar ettirmeyiz, kâr ettiririz ama deli paralar da kazandırmayız. Benim için üretici çok önemli ama tüketici de çok önemli."

Şu anda 5,5 milyon ana büyükbaş hayvan bulunduğunu, bunun 6,5 milyona çıkarılması gerektiğini belirten Fakıbaba, "Bunun için 1 milyon düveye ihtiyaç var. 2018 ve 2019 yılında 1 milyon düveyi Türkiye tarımına kazandırdığımız takdirde bizim işimiz zor değil." değerlendirmesinde bulundu.

Fakıbaba, kırmızı et sorununun çözümü için 2018'de destekleri artıracaklarını vurgulayarak, 2018'den itibaren 50 büyükbaş hayvanın altında yetiştiricilik yapan küçük işletmelere, ruhsatlı kesimhanelerde kestirilen her hayvan başına 250 lira destek verileceğini bildirdi.

"Takip için yapı arayışına başladık"

Ankara Valisi Ercan Topaca da Türkiye genelinde 5 milyon civarında buzağı bulunduğunu hatırlatarak, buzağı ölümlerinin yüzde 5 bile olsa bunun 250 bin kayıp anlamına geldiğini anlattı.

Bu nedenle buzağı ölümlerinin önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Topaca, devletin, buzağıların sağlıklı bir şekilde doğumuna ve bir süre geliştirilmesine ilişkin takiplerini yapması gerektiğini söyledi.

Ankara'da bunu sistematik olarak elektronik ortamda takip edecek bir yapı arayışında olduklarını ifade eden Topaca, hayvancılığın gelişmesini bu tür çalışmalarla sağlıklı bir zemine oturtacaklarını dile getirdi.

"2018'i buzağı yılı ilan edelim"

Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Merkez Birliği Başkanı Kamil Özcan da buzağı ölümlerinin büyük bölümünün küçük ve orta ölçekli işletmelerde olduğuna dikkati çekerek, büyük işletmelerin veteriner hekim ve ziraat mühendisi istihdam ettiğini ve çevre düzenlemesini hayvan sağlığına uygun yaptığını anlattı.

Buzağı ölümlerinin azaltılması için teknik hizmetin çiftçilerin ayağına götürülmesi gerektiğini vurgulayan Özcan, 81 ilde örgütlenmiş damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri olarak bu anlamda görev almak istediklerini bildirdi.

Özcan, "2018'i buzağı yılı ilan edelim" önerisinde bulundu.

Ankara Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Bülent Korkmaz ise Ankara'nın tarımsal potansiyelinin artırılması için çiftçi eğitimi, bitki zararlıları ve hayvan hastalıklarıyla mücadele çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.