Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Bilgili, Türkiye'de 12 milyon hektar meranın kuraklıkla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Bilgili, Bursa Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği'ni ziyaret ederek, meralarda yaşanan kuraklıkla ilgili bilgiler verdi. Yıldırım Oran'la Bursa'daki mera alanları ile ilgili ıslah projeleri hazırladıklarını ifade eden Bilgili, "Ülkemizde mera varlığı 12-13 milyon hektar civarında. Bunun tamamında kuraklık problemi yaşanıyor. Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgelinde kuraklık büyük bir problem. Ülkemizde meralarla ilgili sorun geçmişe dayalı. Bilhassa 1998 yılında çıkarılan 4342 sayılı mera kanunuyla birlikte bu meselenin önüne geçilmeye çalışıldı. 2004 yılından itibaren bu kanuna dayalı olarak bakanlık bünyesinde mera ıslah projelerinin uygulamasına geçildi. Bütün illerimizde tarım müdürlüklerimizde mera ıslah çalışmalarına başlandı. Kanunun sağlamış olduğu yetki ile bugün mera alanlarımızın Türkiye genelinde yaklaşık 12-13 milyon hektar civarında olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Bundan önceki istatistiklerde meralarımızın yaklaşık 20 milyon hektar civarında olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"TOPRAK TAVA GELMEDEN HAYVANLAR MERAYA SOKULMAMALI"
Bilgili, "Karadeniz bölgesinin belli bir kısmını hariç tutacak olursak, memleketimizde mayıs ayından eylül sonuna kadar kuraklık yaşanmakta. Bu kuraklıktan mera alanlarımız da nasibini almakta. Kuraklık yaşanan dönemde meralarda üretilen ot miktarında düşüş var. Hayvanların en fazla meraları ziyaret ettiği dönemler de bu aylar. Ülkemizdeki meraların temel problemlerinden bir tanesi, bahar aylarında toprağın nemini tam çekmediği bir dönemde hayvanların meraya sokulması. Daha çamur diyebileceğimiz toprak üzerinde hayvanların yürümesi neticesinde bitkiler tam gelişme fırsatı bulamadan çiğnenerek tahrip oluyor. Meralarda erken otlatmadan kaçınılmalı. toprağın nemini çekmesine fırsat tanınmalı. Toprak tavında ve bazı bitkiler çiçek açtıysa meralara hayvanları sokabilirler. Bu meralar bugün sadece bizim kullandığımız alanlar değil, gelecek kuşakların da malı. Kaba yem üretimi belki de en ucuz yem üretimidir. Hayvanların kolayca ulaşabileceği, doğal ortamda gezinerek otlayabileceği alanlardır. Buraların sağlıklı bir şekilde, özelliğini kaybetmeden gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için belirtilen hususlara muhakkak riayet edilmesi lazım" şeklinde konuştu.
İHA